BİRLEŞİK KOMÜNİST PARTİ
  • ANASAYFA
  • PARTİ
    • Sosyalizm Programı
  • AÇIKLAMALAR
  • KOMÜNİST BİRLİK DERGİSİ
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
BKP-Birleşik Komünist Parti
  • ANASAYFA
  • PARTİ
    • Sosyalizm Programı
  • AÇIKLAMALAR
  • KOMÜNİST BİRLİK DERGİSİ
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
BKP-Birleşik Komünist Parti
No Result
View All Result
Home Açıklamalar

BU DÜZEN DEĞİŞECEK, HALK KAZANACAK!

in Açıklamalar
Reading Time: 3 mins read
A A
BU DÜZEN DEĞİŞECEK, HALK KAZANACAK!
Share on FacebookShare on Twitter

AKP diktatörlüğünün halkın en temel yurttaşlık haklarına saldırıları boşa düşecektir!

Bugün bir kez daha görülmüştür ki Türkiye halkı, AKP’nin gerici ve baskıcı düzenini kabul etmemektedir. Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere 100’ü aşkın kişi hakkında alınan gözaltı kararından sonra fiilen OHAL ilan edilmiştir. AKP’nin hukuksuzluklarından herhangi bir tanesi olarak görülemeyecek bu adım Türkiye halkının en temel yurttaşlık haklarına saldırıların kritik bir evresini temsil etmektedir.

Yıllardır emperyalistlerle işbirliğiyle, gerici ve piyasacı dönüşümle ülkemiz bir yıkıma sürüklenmiş ve sonucunda AKP iktidarı kendi rejimini yaratmıştır. Bu rejim yalnızca baskıyla, zorbalıkla ayakta kalabilmektedir. Eşitsizlikler, adaletsizlikler, gericilik ve çürüme üreten düzen bu rejim sayesinde ayakta kalmaya devam etmektedir. Bu saldırılar ilk değildir, son da olmayacaktır. 

Son operasyonla hem seçme ve seçilme hakkına dönük temelden bir saldırı hedeflenmekte hem de bu toprakların en büyük ve meşru direnişi olan Gezi Direnişi’ni kriminalize etmeye çalışarak yurttaşların ülke gündemlerine ve siyasetine dair temel haklarını ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Gezi Direnişi, Türkiye halkının AKP düzeninin bu pervasızca saldırılarına en büyük yanıttır. Gezi, Türkiye halkının eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerinin meydanları doldurması ve AKP’nin korkulu rüyasıdır.

AKP’nin düzeniyle ne normalleşme ne helalleşme ne de herhangi bir çözümün olmayacağı bir kez daha görülmüştür!

AKP, memleketin büyük çoğunluğunu iktidarına ikna edememektedir. Bu tablo siyasi krizleri daha fazla tetiklemektedir. Buradan yegane çıkış yolu AKP düzenine karşı halkın örgütlü mücadelesinin büyütülmesinden geçmektedir. 

Seçme seçilme haklarının elinden alındığı, siyasi sözünü meydanlarda söylemesine polis şiddetiyle müdahale edildiği, örgütlenme hakkına dönük tutuklama ve gözaltılarla gözdağı verildiği bu hal daha fazla devam edemez. Bu halk OHAL yöntemlerine boyun eğmeyeceğini defalarca göstermiştir ve yine gösterecektir!

İşçiler temel özlük hakları için mücadele ederken sendikacıları tutuklayan, öğrenciler haklarını savunurken onları polis copuyla tanıştıran, kadınlar yaşam hakkı için gösteri ve yürüyüş hakkını kullandığında karşılarına polis ordusunu dizen, halkın haber alma hakkını savunan gazetecileri soruşturmalarla susturmaya çalışan AKP rejimine artık dur denmelidir.

Tüm bu tabloda Türkiye halkına, emekçilerine, yoksullarına, kadınlarına, gençlerine bir sonraki seçime kadar evlerinde oturmalarını söylemek veya göstermelik tepkilerle yalnızlaştırmak ve örgütsüzleştirmek halka karşı suç işlemektir!

Türkiye halkı bu karanlığa ne pahasına olursa olsun boyun eğmeyeceğini göstermiştir. Bugün bu zorbalığa karşı örgütlü bir halkın mücadelesinin, kendi kaderini ellerine almasının ne kadar yaşamsal olduğu bir kez daha görülmüştür.

Ülkemizin koşulları sol, sosyalist ve devrimci seçeneği güçlendirmekten başka çarenin olmadığını göstermektedir!

AKP’nin bugün bir kez daha operasyonlar gerçekleştirdiği, kriminalize ve terörize hale getirmeye çalıştığı Gezi Direnişi halkın yüzünü dönmesi gerektiği yegane yerdir. Her toplumsal tepkide hem halkın hem de AKP’nin aklına ilk Gezi Direnişi’nin gelmesi öylesine değildir.

Demokrasi, hak ve hukuk mücadelelerinin özellikle son 10 yılda nasıl süreçler geçirdiği herkesin hafızasındadır. Arkasında emperyalistlerin, patronların, tarikatların desteğini alarak devletin tüm zor ve ikna araçlarıyla halka dönük saldırılarını bir ajandaya bağlı ilerleten AKP iktidarı her tür yöntemi denemeye devam ederken emekçiler, kadınlar ve gençler bu sürecin daha fazla seyircisi olmaya itilemez. 

TBMM’nin yalnızca bir tasdik kurumuna dönüştüğü, yargının aldığı kararların tümünün siyasi olduğu, kolluk güçlerinin saldırılarının her geçen gün pervasızlaştığı bu tabloda seçimler hukuki ve adaletli geçemez. Yalnızca örgütlü bir halk bu gidişatı durdurabilir. Geçmişte siyasi figürlere bel bağlandığında muhalefetin yarattığı umutsuzluklar, yenilgi psikolojileri ve çaresiz bırakılma hali unutulmamalıdır.

Bugün de aynı siyasi ciddiyetsizlik önümüzde durmaktadır. 

Emekçilerin, gençlerin, kadınların eşit, özgür ve adil bir ülke arayışları bu seçim hesaplarına sıkıştırılamaz. Mızrağın çuvala sığmadığı görülmektedir. AKP düzeninin muhalefetinin sınırları bu kadardır. Türkiye halkının en temel yurttaşlık haklarına dahi göz göre göre yürütülen bu saldırılara karşı muhalefet adım atabilecek bir hedefe veya misyona sahip değildir. Düzen muhalefetinin bu iki yüzlülüğüyle Türkiye halkının boyun eğmeyişi uyuşmamaktadır. Devrimci siyasetin yaşamsal bir hal aldığı görülmektedir. 

AKP’nin düzenine karşı hiçbir reçetesi, programı, yol haritası olmayan ciddiyetsiz herhangi bir siyasi harekete kimsenin daha fazla tahammülü kalmamıştır. 

Bu saldırılardan, baskıdan, zorbalıktan, çürümüşlükten kurtuluş Türkiye emekçilerinin, kadınlarının, gençlerinin kendi ellerindedir. Bu gücü yaratmak için bir adım öne çıkılmalıdır. 

Örgütlü halkın direnişi kazanacak, bu karanlık dağıtılacak!

Eşit, özgür, laik ve adil bir düzen kurulacak!

Tags: Açıklamalar

İletişim

BİRLEŞİK KOMÜNİST PARTİ

0541 660 53 27

iletisim@bkp.org.tr

Facebook X-twitter Youtube Envelope Instagram
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • PARTİ
    • Sosyalizm Programı
  • AÇIKLAMALAR
  • KOMÜNİST BİRLİK DERGİSİ
  • İLETİŞİM

2025 | BİRLEŞİK KOMÜNİST PARTİ